Şüphe
- Merve Kültepe
- Jan 13, 2019
- 1 min read
13 Ocak Uluslarası Kuşkucular Günü: Şüpheden bahsetmek için güzel bir gün :)
Şüphe, doğal tonunda baktığımızda beklediğimiz olasılıkların dışına açılan bir pencere gibi aslında ve bir yaratıcılık içerdiği ortada. Olmasını beklediğimizin dışına bir göz atıp, diğer olasılıkların da aklımıza gelmesiyle, “donanımım yeterli mi?” sorgusunu yapmak gibi düşünebiliriz. Yeterli olduğuna ikna değilsek, endişe hissetmeye başlayabiliriz, ya da olası koşullara adapte olabilmek için edinmemizin iyi olacağı donanımların farkına vararak kaynaklarımızı araştırabiliriz. Yani her duygu gibi, ortaya çıktığında bir mesajla gelen, dikkate alınması önemli bir duygudur.
Bir de daha karanlık bir taraf söz konusu kuşkudan bahsederken. Örneğin insanlardan zarar gördüğümüz, fiziksel ya da duygusal olarak istismar edildiğimiz bir geçmiş öykümüz varsa, bu yaşantılar bizi dünyanın kötü ve tehlikeli bir yer olduğuna dair inanca sürükleyebilir. Böyle bir inanca sahip olacak her insan gibi, kendimizi korumaya çalışıp, kaçınır ya da saldırıya hazır vaziyette dururuz. Kaçınma, daha çok insanların bizimle ilgili bilgileri, sırları, iyi niyetimizi, zaaflarımızı kullanacağına ve kötülük yapacağına dair inanç ile, belirli bir mesafeden, kendimizi göstermeyerek, bir zırhın arkasından, sahte bir yüzle iletişim kurmak şeklinde ortaya çıkabilir. Saldırı ise, “zaten onlar bana zarar verecek, o halde önce ben davranayım” mantığıyla ortaya çıkar. Bir ihtimal de, zaten herkesin bizi suistimal edeceğine inandığımız için, gerçekten suistimal edici kişiler ve ortamlarda bulunmamızdır (çünkü neye inandıysak, o bilgiyi edinmeye/beslemeye yönelik yaşarız –mantıken tam tersini istesek de-). Nasıl baş etmeye çalışırsak çalışalım, bütün bunlarla beraber yaşamak zordur. Kendimizle, dünyayla, insanlarla olan ilişkilerimizi zedeler ve bizi içten, koruyucu, sıcak ilişkilerden mahrum bırakır. Bu yüzden mevzuyu bir terapistle çalışmak en iyisi olacaktır.

Comments