top of page
Search

Çift Terapisi

"Yine de bilmek başkaydı, iliklerinde duymak başka": Çok yoğun duygular yaşarken bilişsel kapasitemiz düşer. Yani mantıklı gerçekçi aklıselim tarafımız bir süreliğine devre dışı kalır. Bu durum ikili ilişkilerimizde stresli (yani temel ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı) zamanlarda , neden bize sonradan çok aşırı gelecek (belki mantıksız, aşırı tepkili) şekilde davranığımızın cevabıdır. İhtiyaç yakınlık ve destek görmek iken bunun karşılanmadığı hissedildiğinde aşırı eleştirel, kontrolcü ya da talepkar bir hale girilebilir. Bu durum ironik bir şekilde ihtiyaçların daha da az karşılanmasına yol açar. Yani yoğun şikayet ve eleştiri ile karşılaşan diğer partner kendini yetersiz, suçlu, anlaşılmamış hissettiği için ya da ilişkinin dengesinin yitmesinden duyduğu korku ile öfkelenebilir, ya da kaçmaya başlayabilir. Bu bizi negatif duygu tonlarının , suçlamanın, incinmişliğin, hayalkırıklığının pençesinde bir döngüye sokacaktır. Bir taraf sürekli suçlar, şikayet eder, “kovalarken”; diğer taraf sanki umrunda değilmiş gibi görünmeye, kaçmaya , uzaklaşmaya, duvarının arkasına gizlenmeye başlar. İkili ilişkilerde özellikle stresli zamanlardaki etkileşim biçimi iki tarafın da ihtiyacını karşılamaz bir halde ise, bu mantıkla değil yeni bir duygusal etkileşimle, yani deneyimle aşılabilir. Biliyor olmak, deneyimlemiş olmakla aynı değildir. Deneyim , içsel öğrenmeyi sağlar. Tomris Uyar’ın “Yine de bilmek başkaydı, iliklerinde duymak başka” dediği gibi 😊 Bunun için çift terapisinden faydalanabilirsiniz.

ree

 
 
 

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page