Yıl Dönümleri
- Merve Kültepe
- Nov 15, 2018
- 1 min read
Yıl dönümü tanımı gereği hayatımıza temas eden iyi ya da kötü bir olay ile ilişiktir. Kayıp, doğum, ilişki/evlilik, taşınma, bir işe başlama, ya da bizde travmatik etki yaratabilecek bir olay olabilir. Bir olay karşısında ne kadar yoğun bir duygu hissediyorsak onu hatırlamaya o kadar yatkın oluruz genelde. Bu iyi ya da kötü olabilir. Hatta kötü duygular daha çok hatırlanır çünkü yaşamsal/hayatta kalmaya dair değeri daha yüksektir. Koşullarda olan iyi ya da kötü değişiklikleri, başlangıç ya da bitişleri müziğin, dolayısıyla dansın ritminin değişmesi gibi düşünebiliriz. Adapte olmamız için adımlarımızı da değiştirmemiz gerekebiliyor, ilk birkaç adımda doğal olarak tökezliyor, eğer ihtiyaçlarımızın farkındaysak ve bunları karşılamak için hayatla sağlıklı temas edebiliyorsak yeniden ritmi yakalıyoruz. Bu süreç, kendimize ve diğerlerine karşı ne kadar esneksek o kadar kolay ve akıcı geçiyor. Belirli özelliklerimize katı bir şekilde bağlıysak, belirli içşel ve dışsal durumlara, yani duygulara, davranışlara yönelik ne kadar katı yargımız varsa o derece tıkanıyoruz. Mesela rahat rahat üzülemiyoruz, özleyemiyoruz çünkü bu duyguların yaşanmasına, bu duyguları yaşayan kendimize dair yargılarımız inançlarımız var. Eğer böyleyse, bir önceki ritmde devam etmeye çalışıyoruz, ihtiyaçlarımız karşılanmamış bir halde adımlarımız birbirine dolanıyor, ortaya pek de harmonik bir deneyim çıkmıyor... Nihayetinde ihtiyaçlar da koşullar da her an değişiyor. Önemli olan değişen ihtiyaçlarla ve koşullarla temas edebilme becerisi oluyor. Bunları bana yazdıran deneyim de bir yıl dönümü: Çok farklı bir şehir dinamiğinden, minik adamız Kıbrıs'a yerleşeli 1 yıl geçmiş. Kuşkusuz pek çok güzel insan ve yeni deneyimle zenginleştirici yanları oldu. Artık günümün parçası olan anlar ve alışkanlıklar var ve hiçbiri öncekine benzemiyor. Zorluk da özlem de üzüntü de hayata içkin, yeter ki kendimize hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmayı ihmal etmeyelim :)

Comments