Bellek
- Merve Kültepe
- Nov 27, 2018
- 1 min read
Önemli olan gerçekte ne yaşadığımız mı, yoksa bu yaşantıyı nasıl kurgulayıp nasıl hatırladığımız mı derseniz, ben ikincisini seçerdim. Hatırladığımız, gerçek anının algımızca değişikliğe uğramış hikayesiyle ve imgeleriyle dolu oluyor çok kere. Mesela söz konusu korkunç bir anıysa, imajlar normalde olduğundan daha büyük, renkler daha karanlık olabilirken, güzel bir anı yumuşak ve aydınlık renklerle hatırlanabilir. Tüm bunlar kişiye özel, biricik. Ortak olan, anılarımızı hikayeleştirme şeklimizin, geçmişin bizdeki etkilerini de değiştirebiliyor olması. Bir anıyı ele alıp değiştirmek istediklerinizle, eklemek-çıkarmak istediklerinizle yeniden yazdığınızda, duygularınızı ifade ettiğinizde, kendinize yeni cevaplar verdiğinizde, yeni bir öykü yarattığınızda, senaryoyu olmasını istediğinize doğru yazdığınızda, o an gerçekleşmemiş de olsa kendinizde var olan bir parçaya hayat bulma şansı verirsiniz. Yarım kalmış hikayeniz tamamlanır, üzgünseniz üzgün olmanın, öfkeliyseniz hakkınızı savunmanın, kendinizi korumanın, sevginizi paylaşmanın, edilmemiş bir vedanın, ifade bulamamış bir duygunun hakkını verirsiniz, ve kim bilir bu parça hayatınızda artık daha sık ortaya çıkmaya başlar.

Comments